Ülkenin tam ismi
|
: Birleşik
Arap Emirlikleri
|
İngilizce ismi
|
:
United Arab Emirates
|
Kendi dilinde
|
:
Al
Imarata al Arabiyah al
Muttahidah
|
Yönetim
|
:
Anayasal Monarşi
|
Başkent
|
:
Ebu Zaby (Yabancı kaynaklarda
Abu Dhabi olarak geçmektedir).
Aynı zamanda yedi emirlikten en
büyüğünün idare merkezi olan Ebu
Zaby, Basra Körfezi içinde küçük
bir adadır. (Nüfusu:
365.000)
|
Önemli şehirleri
|
: Dubai,
Abu Dabi, Acman, el-Ayn.
|
Etnik yapı: Ülkenin nüfusu petrol
bulunmasından sonra hızlanan yabancı göçüyle büyük bir hızla artmıştır.
Tahminlere göre bugünkü Birleşik Arap Emirlikleri topraklarında bu yüzyılın
başlarında 100 bin kişi yaşıyordu. Bu sayı 1975'te 656 bine çıktı. 1985'te
yapılan sayımda nüfusun son beş yıl içinde % 55.7 oranında arttığı görülmüştü.
Bu artışın en önemli sebebi ekonomisi hızla gelişen ülkede yabancı iş gücüne
duyulan ihtiyaçtı. Birleşik Arap Emirlikleri'ne çalışmak üzere gelerek
yerleşenlerin önemli bir kısmı Asya kökenlidir. Bunun yanı sıra Mısır başta
olmak üzere değişik Arap ülkelerinden gelenler de olmuştur. Yapılan tespitlere
göre ülkedeki mevcut nüfusun yarısını Hindistan, Pakistan ve Bangladeş asıllı
göçmenler, % 18'ini İranlılar oluşturmaktadır. Kalan nüfusun büyük çoğunluğunu
Araplar oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra az sayıda Avrupalı ve Doğu Asyalı
göçmen yaşamaktadır.
Dil: Resmi dil Arapça'dır.
Din: Resmi din İslâm'dır. Nüfusun %
96'sı Müslümandır.
Müslümanların % 83'ü sünni, % 17'si Şiidir. Nüfusun % 4'ünü
de doğu dinleri başta olmak üzere değişik dinlerin mensupları oluşturmaktadır.
Coğrafi durumu: Bir Körfez ülkesi olan
Birleşik Arap Emirlikleri, kuzeyden Basra Körfezi, doğudan Umman ve Umman
Denizi, güneyden ve güneybatıdan Suudi Arabistan'la çevrilidir. Genelde çöl
düzlüklerden ibaret bir araziye sahiptir. Toprakları genellikle tarıma elverişli
değildir. el-Ayn emirliği topraklarının bir kısmıyla, Umman Denizi kıyısında
bulunan Fuceyre emirliğinin Haceru'l-Garbi dağlarının eteklerinde bulunan
toprakları tarıma elverişlidir. Ancak son yıllarda gelişen teknolojiyle deniz
suyundan arıtılan sularla bazı yerlerde ziraat yapılmaktadır.
 |
|
Birleşik Arap
Emirlikleri'nin, Haceru'l-Garbi dağlarından akan küçük derelerin dışında
akarsuyu yoktur. Umman Denizi'yle Basra Körfezi arasında kalan ve Hürmüz
boğazına doğru uzanan yarımada Musandam Yarımadası olarak adlandırılır.
Yarımadanın Hürmüz Boğazı'na bakan uç kısmı Umman Sultanlığı'na aittir. Basra
Körfezi'ne bakan kıyıları genellikle sığ kayalıklarla kaplıdır. Oldukça sıcak ve
nemli bir iklime sahiptir. Yaz aylarında sıcaklar bazen 50 derecenin üstüne
çıkar. Ocak ayı sıcaklık ortalaması da 18 derecedir. Başkent Ebu Zaby'da yıllık
sıcaklık ortalaması 24.1 derece, yıllık yağış ortalaması 47 mm.'dir.
Yönetim: Birleşik Arap Emirlikleri
monarşik bir federasyondur. Yedi emirlikten oluşur. Bu yedi emirlikten Ebu
Zaby'ın emiri federasyonun başkanıdır. Diğer emirler dışişleri ve savunma gibi
konularda bu başkana bağlıdırlar. İçişlerinde ise bağımsızdırlar. Ayrıca federal
bir hükümet bulunmaktadır. Bu hükümetin başında başbakan bulunur. Emirler
seçimle değil, tevarüsle iş başına gelirler. Yani her bir emirliğin yönetimi
belli bir ailenin elindedir. Bütün ülkeyi ilgilendiren kararlar, yedi emirin
oluşturduğu Yüksek Federal Meclis'te oylama yoluyla alınır. Ancak Ebu Zaby ve
Dubai emirliklerinin veto hakları vardır. Yüksek Federal Meclis'in kararları
hükümeti bağlar. Hükümet bu meclisin kararlarını uygulamakla yükümlüdür.
Birliğin parlamento niteliğinde, 40 kişilik bir Federal Milli Meclisi
bulunmaktadır. Meclis üyeleri emirliklerce kendilerine ayrılan kontenjanlara
göre atamayla belirlenir ve her bir üye iki yıl süreyle görev yapar. Mahkemeler
bağımsızdır. Mahkeme kararlarında İslâm hukukunun koyduğu kurallara aykırı
hareket edilmemesi istenir. Ancak İslâm hukukunun tam anlamıyla uygulandığı
söylenemez. En yüksek yargı organı Yüce Divan'dır. Federasyonu ilgilendiren
hukuki meseleler burada çözümlenir. Birleşik Arap Emirlikleri, BM, İKÖ (İslâm
Konferansı Örgütü), Arap Devletleri Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi, OPEC
(Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı), IMF (Uluslararası Para Fonu), İslâm
Kalkınma Bankası gibi uluslararası örgütlere üyedir.
İdari bölünüş: Yedi özerk emirlikten
meydana gelen bir federasyondur. Bu emirlikler: Ebu Zaby (Abu Dhabi), Dubai, eş-Şârika,
Re'su'l-Hayme, Fuceyre, Ucmân, Ummu'l-Kayveyn. Bu adlar aynı zamanda bu
emirliklerin idare merkezlerinin bulunduğu şehirlerin adlarıdır. Emirliklerin en
genişi Ebu Zaby'dır. Bu emirliğin yüzölçümü 65 km2'yi bulmaktadır.
|
 |
Tarihi: Bugünkü Birleşik Arap
Emirlikleri'nin bulunduğu topraklar Hz. Ömer (r.a.) zamanında Amr bin As (r.a.)
tarafından fethedilerek İslâm devletinin topraklarına katılmıştır. 16. yüzyılda
Portekizli sömürgecilerin bölgeye girmelerine kadar burası sürekli İslâm
hâkimiyetinde kalmıştır. Tarih boyunca da bir ticaret ve gemi inşaatı merkezi
olduğundan bu bölgede yaşayan halk maddi açıdan sürekli refah içinde olmuştur.
Portekizlilerin 16. yüzyılın başlarından itibaren Basra Körfezi'ne girerek bölge
halkını rahatsız etmeye başlamaları üzerine o zaman o bölgeyi himayesinde tutan
Osmanlı devleti harekete geçti. Osmanlıların bölgedeki güçlerini ve
etkinliklerini artırmalarına rağmen Portekizliler de bugün Umman Sultanlığı'nın
başkenti olan Maskat'ı ele geçirmiş ve civardaki insanları akıl almaz bir
şekilde rahatsız etmeye başlamışlardır. Portekizlilerin ardından da İngilizler
devreye girdiler. 19. yüzyılın başlarından itibaren bölgede varlık gösteren
İngilizler daha farklı bir politika izleyerek bazı Arap kabilelerinin ileri
gelenleriyle ticaret ve saldırmazlık anlaşmaları imzaladılar. İngilizlerin sahip
olduğu Doğu Hindistan Şirketi, Arap kabilelerinin başkanlarıyla yapılan
anlaşmalara dayanarak Basra Körfezi'ne yönelik ticaret faaliyetlerini artırdı.
 |
|
Ancak sahilden bazı grupların İngiliz gemilerine saldırmaları üzerine İngiliz
kuvvetleri 1819 yılında Re'su'l-Hayme'ye saldırdılar. (Re'su'l-Hayme bugün
Birleşik Arap Emirlikleri'ni oluşturan yedi emirlikten biridir). Bu saldırı
sahildeki Arap kabilelerinin başkanlarını İngilizlerle anlaşma yapmaya zorladı
ve 1820'de söz konusu kabilelerin başkanlarıyla İngilizler arasında yeni bir
saldırmazlık anlaşması imzalandı. Bu anlaşma İngilizlere biraz daha rahat
hareket etme fırsatı verdi. Osmanlı Devleti, İngilizlerin nüfuzunu zayıflatmak
için harekete geçerek Arap yarımadasının Katar'a kadar olan kısmını yeniden ele
geçirdi. Ancak Osmanlı'nın bütün cephelerden sıkıştırılmış olması ve kendi
içindeki karışıklıklar İngilizler'i bölgeden tamamen söküp atmasına fırsat
vermiyordu. İngilizler 1892'de sahil boyundaki Arap emirlikleriyle yeni bir
anlaşma yaparak buralardaki nüfuzlarını artırdılar. Bu anlaşma gereğince söz
konusu emirlikler iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde ve savunma konusunda
İngilizlere bağlı olacaklardı. Bu emirlikler 1947'ye kadar İngiliz Doğu
Hindistan Şirketi'ne bağlı kaldılar. 1947'de İngilizler Hindistan yarımadasından
çekilmelerine rağmen Körfez emirliklerini elinde tutmaya devam ettiler. Bu
tarihten sonra Körfez emirlikleri İngiltere Dışişleri bakanlığına bağlandı.
İngiltere'nin buraları terk etmemesinin en önemli sebebi petroldü.
|

|
İngiltere,
1952'de kendine bağlı olarak Anlaşmalı Emirlikler Konseyi'ni kurdu.
Zaman içinde
oluşan şartlar İngiltere'yi Körfez'den çekilmeye zorladı. İngilizler
1968'de
Körfez'den çekileceklerini açıkladılar. Bunun üzerine 30 Mart 1968'de
bölgedeki
emirlikler kendi aralarında bir birlik oluşturma kararı aldılar. Bu
birliğe
başlangıçta Katar ve Bahreyn de dahildi. Ancak Ekim 1969'da Katar,
Bahreyn ve Fuceyre birlikten çıkma kararı aldı. Kalan altı emirlik
(bugünkü Birleşik Arap
Emirlikleri'ni oluşturan yedi emirlikten altısı) 2 Aralık 1971'de
İngiltere'den
bağımsız olarak Birleşik Arap Emirlikleri'ni kurdu. Bu federasyona Şubat
1972'de
Fuceyre yeniden katıldı ve böylece federasyonu oluşturan emirlik sayısı
yediye
çıktı. Bağımsızlık sonrasında federasyon emirliğine Ebu Zaby emiri Zayed
bin
Sultan Ali Naheyân getirildi. Zayed bin Sultan bu görevi hâlen
sürdürmektedir.
Dış problemleri: Ebu Musa, Büyük Tunb ve
Küçük Tunb adaları konusunda İran'la anlaşmazlık içindedir. Birleşik Arap
Emirlikleri, hâlen İran'ın elinde olan bu adaların kendisine ait olduğunu ileri
sürüyor. (Geniş bilgi için İran'ın dış problemlerine bkz.)
|
 |
İç problemleri: Yabancı iş gücüne
duyulan ihtiyaç dolayısıyla ülkeye çok sayıda yabancının yerleşmesi bazı
ekonomik ve sosyal problemleri de beraberinde getirdi. Yabancıların yerli halkla
kaynaşamaması bazı etnik sorunlara yol açtı. Özellikle Asyalı göçmenler içinde
azımsanamayacak sayıda Müslüman olmayan unsurların bulunması da problem
oluşturmaktadır. Kendi ülkelerinde Müslümanlara karşı kin ve nefretle
doldurulmuş ve devlet gücünü kullanarak Müslümanları ezmeye alışmış bazı
hindular Birleşik Arap Emirlikleri'nde de sorun çıkarmaktadırlar. Bazı uzmanlar
yabancılar sorununun ileride daha da büyüyeceğinden endişe ediyorlar. Bazı
yerliler de bütün hizmet işlerinin hatta emniyetle ilgili görevlerin yabancılara
verilmesini kaygıyla karşılıyorlar. Ekonomik problem ise yabancıların çoğunun
basit işlerde ve düşük ücretlerle çalıştırılmasından kaynaklanıyor. Bu durum
toplumda ekonomik ve sosyal dengesizliğe yol açtığı gibi ekonomik sınıflaşmaya
da sebep oluyor. Yabancıların ileride "alt tabaka" olarak görülmekten rahatsız
olmaları ve bunun bazı sosyal çalkantılara sebep olması söz konusu olabilir.
 |
|
İslami Hareket: Birleşik Arap
Emirlikleri'nde İslâmi faaliyetler daha çok dernekler ve hayır kurumları
vasıtasıyla yürütülmektedir. Bu kurumların başta geleni ve en kapsamlı
faaliyette bulunanı Islah ve Toplumsal Yönlendirme Cemiyeti'dir. Bu cemiyet
genellikle Müslüman Kardeşler'in anlayışını benimsemiş ve bu cemaatle bağlantısı
olan kişilerin yönetimindedir. Cemiyetin bütün emirliklerde şubeleri var.
Cemiyet, çeşitli eğitim çalışmaları ve kültürel faaliyetler yürütüyor.
Anaokulları ve daha başka özel okullar açıyor. Yaz kursları ve kamplar
düzenliyor. Her yıl ülke genelinde geniş çaplı kitap fuarları düzenliyor.
Değişik İslâmi kitapların yanı sıra, el-Islah adlı aylık bir dergi yayınlıyor.
Hayır çalışmaları yürütüyor. Ancak ülkede monarşik bir yönetim olduğundan ve
parlamento üyeleri seçimle değil atamayla belirlendiğinden siyasi çalışma yapma
imkânı yok. Bununla birlikte halkı özellikle gençliği siyasi yönden
şuurlandırmayı ve güncel meseleleri İslâmi açıdan yorumlamasını sağlamayı
amaçlayan faaliyetleri var. Cemiyetin diğer Körfez ülkelerindeki Islah
cemiyetleriyle de bağlantısı var. (Bu konuda diğer Körfez ülkelerindeki İslâmi
faaliyetlere bkz.) Ülkede ayrıca birçok hayır kuruluşu mevcut.
Bu kuruluşlar
ülke içinde cami ve İslâmi kurumlar tesis etmek için çalıştıkları gibi Afrika
ülkeleri başta olmak üzere birçok İslâm ülkesindeki Müslümanlara yardım
ulaştırmaya ve buralarda da cami ve İslâmi müesseseler kurmaya da özen
gösteriyorlar.
Bu tür hayır kuruluşlarının başında da yine yukarıda sözü edilen
Islah ve Toplumsal Yönlendirme Cemiyeti'yle ilişkisi olan Hayır Amelleri Kurumu
geliyor. BAE'nde misyoner kurumları da çeşitli faaliyetlerde bulunuyorlar. Bu
kurumlar daha çok eğitime ağırlık veriyorlar. Ülkede misyoner kurumları
tarafından açılmış çok sayıda özel okul mevcut.
Ekonomi: Birleşik Arap Emirlikleri'nin
en önemli gelir kaynağı petroldür. 1992'de toplam 837 milyon varil petrol
üretmiştir. OPEC ülkeleri arasında 1993'te gerçekleştirilen anlaşmadan sonraki
günlük petrol üretimi 2 milyon 160 bin varildir. 1993'teki petrol rezervi 64
milyar 750 milyon varil olarak tahmin ediliyordu. Doğal gazın da ülke
ekonomisine önemli katkısı olmaktadır. 1992'de 25.5 milyar m3 doğal gaz
üretmiştir. 1993'teki doğal gaz rezervi de 5.5 trilyon m3 olarak tahmin
ediliyordu. Petrol ve doğal gazdan elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi
hasıladaki payı % 47'dir. Birleşik Arap Emirlikleri'nin hem Basra Körfezi hem de
Umman Denizi boyunca uzun birer kıyısının olması balıkçılık ve inci avcılığı
imkânı vermektedir.
|
 |

|
|
İnci ticareti eski önemini kısmen kaybetmiş olsa da
balıkçılık yine bir gelir kaynağı olarak sürdürülmektedir. 1991'de 92.5 ton
balık ve deniz ürünü avlanmıştır. Topraklarının genelde çöl olmasına rağmen
ülkede modern usullerle kısmen tarım da yapılmaktadır. (Bkz. Coğrafi durum)
1992'de başta hurma olmak üzere 240 bin ton meyve, 365 bin ton sebze
üretilmiştir. Çok yaygın olmamakla birlikte hayvancılık da yapılmaktadır.
1992'de ülkede 55 bin baş sığır, 275 bin baş koyun bulunuyordu. Tarım ve
hayvancılıktan elde edilen gelirin milli gelir içindeki payı % 2'dir. Tarım,
hayvancılık ve balıkçılık sektöründe çalışanlar tüm çalışan nüfusun % 6.4'ünü
oluşturmaktadır.
Dış ticaretten de önemli miktarda gelir sağlanmaktadır. Dubai
emirliğinin merkezi olan Dubai şehri aynı zamanda bir ticaret merkezidir. Bu
şehirde Râşid ve Cebeli Ali limanı adlı iki büyük limanın bulunması şehre ticari
yönden canlılık kazandırmaktadır. Adı geçen limanlar vasıtasıyla ülkenin
dünyayla deniz bağlantısı sağlanmaktadır. Dubai'nin bir ticaret merkezi
olmasında buranın yönetiminin ekonomik politikasının da etkisi olmuştur.
Dubai
yönetimi yabancı sermaye sahiplerine ve ticaretçilere her türlü kolaylığı
sağlamaktadır. Dubai'nin yanı sıra Ebu Zaby'da da geniş kapasiteli, modern
donanımlı iki uluslararası liman bulunmaktadır. Dış ticarete önem verilmesi ve
yabancı sermaye sahiplerine kolaylık sağlanması ülkede bankacılık sektörünün
gelişmesine de imkân sağlamıştır.
Çalışanların üçte ikisinin Asyalılardan
oluştuğu belirlenmiştir. Yabancıların ülkede ucuz bir işgücü olarak
değerlendirilmesi toplumdaki sosyal dengelerin bozulmasına yol açmıştır.
Para birimi: Birleşik Arap Emirlikleri
Dirhemi.
Gayri safi milli hasılası: 130.8
milyar dolar.
Kişi başına düşen milli gelir: 27.957
dolar.
Dış ticaret: BAE, petrol, petrol
ürünleri ve doğal gazın yanı sıra alüminyum, inci, hurma ve kurutulmuş balık
ihraç etmektedir. İthal ettiği malların başında ise makineler, ulaşım araçları,
elektrikli ve elektronik araçlar, dayanıklı tüketim malları, kimyasal maddeler,
ilaç, gıda maddeleri, canlı hayvan gelir. Dış ticareti daha çok ABD, Fransa,
Hollanda ve Japonya iledir. Dış ticaretinde açık olmamaktadır. 1990'da ihracatı
ithalatından yaklaşık 8.5 milyar dolar daha fazla olmuştur.
Sanayisi: Ülkenin en önemli sanayi
kuruluşları petrol arıtma tesisleridir. Ruveys'teki arıtma tesisleri günde
300.000 varil petrol işleyebilmektedir. Ruveys'te ayrıca petrol yan ürünleri
çıkaran petro - kimya tesisleri bulunmaktadır. Aynı bölgede doğal gaz işleme
tesisleri de kurulmuştur ve bu tesislerde protan ve bütan gaz üretilmektedir.
Ummunnar'daki arıtma tesisleri de günde 60.000 varil petrol işleyebilmektedir.
Birleşik Arap Emirlikleri petrol gelirlerini diğer sanayi alanlarında
değerlendirmek suretiyle milli sanayisini geliştirmeye çalışmaktadır.
Bu amaçla
birçok fabrika ve sanayi tesisi kurulmuştur. Başta gelen sanayi tesisleri
çimento, alüminyum, kablo ve kiremit üretimi üzerinedir. Bunların yanı sıra bazı
küçük sanayi tesisleri de kurulmuştur. İmalat sanayisinin gayri safi yurtiçi
hasıladaki payı % 7'dir. Çalışan nüfusun yaklaşık % 14'ü sanayi sektöründe iş
görmektedir. Buna petrol tesislerinde çalışanlar da dahildir.
Enerji: BAE'nde 1991'de 13 milyar 790
milyon kw/saat elektrik üretilmiştir. Aynı yıldaki elektrik tüketimi de bu
rakama eşittir. Elektrik enerjisinin tamamı termik santrallerden elde
edilmektedir. Kişi başına yıllık elektrik tüketimi ortalama 8460 kw/saattir.
Ulaşım: Birleşik Arap Emirlikleri'nin
dört havaalanı mevcuttur ve hepsi de uluslararası trafiğe açıktır. Daha önce
Körfez Hava Yolları (Gulf Air)'na ortak olan bu ülke, 1985'te söz konusu
şirketten ayrılarak kendi havayolu şirketini (Emirates) kurdu. Ülkenin ithalat
ve ihracatta kullanılan birçok limanı bulunmaktadır. BAE'nin 100 grostonun
üstünde yük taşıyabilen 276 gemisi vardır. (Limanları ve deniz nakliyatı
hakkında ayrıca "Ekonomi" kısmına bkz.) Birleşik Arap Emirlikleri'nin 4500 km.
karayolu mevcuttur. Bu ülkede ortalama 4 kişiye bir motorlu ulaşım aracı
düşmektedir.
Eğitim: İlk öğretim altı yaşından
başlayarak altı yıl sürer ve zorunludur. Eğitim ücretsizdir. İlk ve genel
ortaöğretim kurumları bir arada bulunmaktadır. Bu nitelikte 360 öğretim kurumu,
ayrıca 10 adet mesleki ortaöğretim kurumu bulunmaktadır. İlkokul çağındaki
çocukların tamamı, ortaokul çağındaki çocukların % 60'ı bu öğretimden
yararlanabilmektedir. Ülkedeki tek üniversite Birleşik Arap Emirlikleri
Üniversitesi'dir. Üniversite çağındaki gençlerden üniversiteye kayıt
yaptıranların oranı % 9'dur. Ülkenin en önemli eğitim merkezi el-Ayn şehridir.
Üniversite, önemli araştırma kurumları, enstitüleri ve kültür merkezleri bu
şehirdedir. Okuma yazma bilenlerin oranı % 100'dür.
Sağlık: Bahreyn'de 35 hastane, 3220
doktor, 190 diş doktoru, 7250 hemşire mevcuttur. 615 kişiye bir doktor
düşmektedir. Sağlık hizmetleri iyi bir seviyededir. Sağlık kurumları modern
cihazlarla donatılmıştır.
Dubai Hakkında:
Kimilerine göre `altın şehir` kimilerine göre `vergisiz` alışverişin cenneti... Ortadoğu'nun
modern yüzü Dubai.
7 YILDIZLI YELKEN OTEL ( ARAP KULESİ)
Beş Yıldızlı Otel
cenneti olan Dubai, ayni zamanda dünya üzerindeki tek 7 yıldızlı
otelin de sahibi. `Yelken otel` olarak bilinen Burj El Arab,
turistlerin önünde fotoğraf çektirmeden dönmediği, konaklama
ücretlerinin `cep yaktığı` bir ihtişam abidesi! Le Meridien, Hilton,Crowne
Plaza, Ritz Carlton, Jumeirah Beach Hotel, Ramada ve Sheraton ise
Dubai`nin 5 yıldızlı adresleri...
Otelin adinin anlamı "Arap
Kalesi". Bina Ws Atkins firması tarafından tasarlanmış ve firmaya en iyi tasarım
ödülünü kazandırmış. İnsan yapımı bir adanın üzerine kurulmuş, bir köprü yardımı
ile karaya bağlanmış. Karadan uzaklığı 290 metre. Otelin uzunluğu ise tam tamına
321 metre! Bunun anlamı Eyfel Kulesi`nden uzun, Empire State Building`den 60
metre kısa olması. Bu muhteşem otel 7 yildizli degil, 5 yildizli delüxe bir
otel. Otelin yapımında bol bol altın, kristal kullanılmış. 202 odasının tamamı
dubleks ve diğer otellerden farklı olarak her katında bir resepsiyon var.
Oteli eğer gezmek isterseniz
$30-$40 arasında bir ücret ödemeniz gerekiyor. Otel görevlileri bu ücret
karşılığında size otel türü veriyorlar. Otel, günesin batısıyla, farklı
renklerle ışıklandırılıyor ki bu manzarayı kaçırmayın.
Vergisiz bölge,
yatırım kolaylığı
Dubai, yüksek teknolojiye
sahip telefonlarıyla donatılmış vergisiz bölge, iletişim alt yapısı, yatırım
kolaylıklarıyla son yıllarda bilgi teknolojileri alanında da adini sıkça
duyuruyor. Dubai Internet City www.dubaiinternetcity.com 2002 yili itibariyle
binin üzerinde şirkete ev sahipliği yapıyor. Dubai`de yer alan serbest
bölgelerde yatırımcıların tamamen vergisiz ortamda 50 yıllığına ofis, fabrika ve
depo kiralama imkanları mevcut.
Ayrıca Dubai`de her yıl
ortalama 80 civarında fuar düzenlenmekte ve bu fuarlara dünyanın her kösesinden
milyonlarca ziyaretçi katılmaktadır.
Dubai; ticaret, ulaşım ve
dağıtım, bölgesel ofisler, imalat gibi uluslar arası düzeyde birçok değişik
çalışma imkanı sunuyor.
Bölgesel bir ticaret merkezi
olması, yılda 17 milyar doların üzerinde ithalatı ve 1.5 milyarlık bölgesel
nüfusu, 1989`dan itibaren 2`ye katladığı ithalatı, 170 nakliye noktası ve 85
havayolu ile ulaşılabilir bir merkez olmasının yani sıra ticari sınırlamasının
olmaması, kotasının olmaması ve değişim kontrolünün olmamasından dolayı dünya
çapında büyük ilgi gören bir pazar.